AKÇAKOCA NEDEN EROL SOLAK’I UNUTAMADI?

Erol Solak, Akçakoca’da henüz 30’lu yaşlarının sonlarında, 1994 ve 1999 yılları arasında 2 dönem belediye başkanlığı yaptı. Solak’ın adı daha sonra 22 yıl boyunca seçime girmediği halde her seçim adaylık dedikodularına karıştı. Kendisini belediye başkanlığı döneminden tanıyan ve seven Akçakocalıların desteğini hiçbir zaman kaybetmedi. Peki Erol Solak’a olan bu ilgi 22 yıldır neden bitmedi?
AKÇAKOCA’NIN BELEDİYE BAŞKANI NASIL OLMALI?
Bu yazı Erol Solak üzerinden yazılarak ‘‘Akçakocalı vatandaşlar aslında nasıl bir başkan istiyor?’’ analizi ile tamamlanacaktır.
Deneyimli siyasetçi Erol Solak’ı duymayan yoktur. Akçakoca’da tanımayan da yoktur. Ben aday değilim dese bile son ana kadar Akçakoca’da gazeteler onu yazar. Belediye başkanı adayları seçime Erol Solak da adaymış gibi hazırlanır.
Erol Solak’ın kendi belediye başkanlığı döneminde elinde bulunan imkanlar ve o zaman yönettiği belediye tartışılabilir fakat insan ilişkileri tartışılmaz genelde. Solak herkese selam verebilir, her dükkandan alışveriş yapabilir, onu Akçakoca’nın herhangi bir yerinde herhangi bir zaman diliminde görebilirsiniz. Solak size kendisini unutturmaz çünkü. Herkesi ciddiye alır, genç siyasiler gibi her vatandaşın 1 oya sahip olduğunu unutmamıştır. Niş oylara her zaman taliptir.
ORGANİK İNSANİ İLİŞKİLER
Akçakoca’da 20 yıldır yerel seçimleri takip ederken, 2011 yılından itibaren İstanbul’da yerel seçimlerde basın mensubu olarak çalışma imkanı buldum. İstanbul’da da Akçakoca’da da seçim zamanı değişmeyen bir şey vardı. Belediye başkan adaylarının çılgın projeleri… Adaylar her ne kadar kendi parti tabanlarına paralel oylar alıyor olsalar da vatandaşlara dokunan, kendini onlardan biri gibi hissettirebilen adaylar çoğu zaman daha başarılı oluyorlar. Tabi ki seçim deyip geçmemek lazım. Bu aslında uzun yıllardır üzerine çalışılan, konuşulan ve yüzlerce taktik geliştirilen bir strateji bütünü. O yüzden bütün bu taktik ve stratejileri bir kenara bırakarak yoğunlaşmak istediğim konu, siyasi adayların ‘organik insani ilişkileri’.
Siyasilerin sadece seçime kısa bir süre kala sokağa indikleri, suni kalabalıklara konuşmalar yaptıkları ve vatandaşı gerçekten dinliyormuş gibi tiyatral hareketlerde bulundukları dönem seçmenler kendilerine şunu sormalı. Biz bu adaylardan hangilerini seçimlerden uzun süre önce bizimle çay içerken, selamlaşırken veya simidimizi paylaşırken gördük. Son 20 yıldır her başkanda aynı hissi yaşayan Akçakoca’da Erol Solak ismini duymak tabi ki çok normal.
Örneğin şuan ki Akçakoca Belediye Başkanı M.Okan Yanmaz’ı ele alalım. Yanmaz, 3 dönem seçime girdi ve en sonunda istediğini aldı. Yanmaz’ın seçim konuşmalarının hemen hemen tüm videolarını izledim. Özellikle son seçimden önce yaptığı konuşmalar ve ikili ilişkileri çok etkileyici. Zaman zaman tüyleri diken diken eden konuşmaları zaman zaman sokakta gördüğü her vatandaşı kucaklayıp onunla dertlenmesi, son seçimde dersine iyi çalıştığının en iyi göstergesi. Peki bunu neden anlattım? Yukarıda bahsettiğim seçim dönemi yapılan o tiyatral hareketler var ya bunlar onlar işte… Seçimi kazandıktan hemen sonra makam odasının kapısını söktüren Yanmaz, seçimi kazandıktan sonra adeta kayboldu. VİP aracı olmadan sokakta gezdiğini görene madalya verseler yeridir. Seçimden sonra yanında ekibi olmadan kaç mekana oturup çay içmiştir? Tek başına kaç kere Çınar Caddesini boydan boya gezmiştir. Sokakta kaç kişiyi dinleyip, kaç vatandaşa ‘daha çok çalışacağım’ güvenini vermiştir. Sayın Yanmaz, Akçakoca’da seçime son 6 ay kalan süreye kadar ulaşılmaz biridir. Yüksektedir. VİP’dir.
Akçakocalı bilinçli bir vatandaş olarak tüm siyasi adaylara çağrımdır. Halk çoğu zaman her şeyin farkında ve kimse sizde bu şehri veya ülkeyi 5 yılda ‘marsa koloni’ kuracak seviyeye getirmenizi beklemiyor. Çat kapı gelen bir ziyaret, bir bardak çay, simit ve zeytin eşliğinde esnaf kahvaltısı ve sahte olmayan mütevazi tavırlar… Çok mu şey istiyoruz?
Günün Sözü: Yükselmek isteyen mütevazı olmalı, yücelik damına çıkmak için alçak gönüllülükten başka merdiven yoktur.
TOLGA HÜNKAR
www.akcakocahaberleri.com