Ergun Aşçı yazdı: Abanoz’un Çağrısı Karşılığını Buldu

Kaplandede Dağındaki altın arama ruhsatı çıkarıldığını öğrendikten sonra Akçakoca Kahvecisinde yapılan ilk toplantıya katıldım.
Akçakoca muhtarlarının ve sivil toplum örgütlerinin geniş bir katılımı vardı. Söz alanlardan altın madeninin lehine açıklama yapan bir kimse bile yoktu.
Muhtarlar ve tüm katılımcılar altın madeninin nasıl engellenebileceği hususunda bir yol haritası belirlenmesinin peşindeydi.
Bu toplantıdan birkaç gün sonra ilk toplantıya katılmayan Akçakoca Belediye Başkanı Fikret Albayrak muhtarlarla bir toplantı yaptı, aradaki fark sadece bazı sivil toplum örgütlerinin davet edilmemesiydi.
Belli ki istenmeyen sivil toplum örgütleri ve sivil toplumcular vardı.
Bilahare belediye başkanı tarafından her şeyin yapılacağına dair teminat verildiğini öğrendik toplantıdan sonra.
Daha sonra muhtarların Akçakoca Kaymakamlığı tarafından “asayiş ve kalkınma” konulu bir toplantıya çağrıldığını öğrendik. Anlayabildiğim kadarıyla altın madeni işletilmesi bir kalkınma hamlesi olarak değerlendirilmişti bu toplantı da.
Eğer internete girip araştırırsanız bu iki temel konunun yan yana geldiği bir toplantının Türkiye’nin hiçbir yerinde düzenlenmediğini fark edebilirsiniz.
Basına kapalı olarak yapılan bu toplantıdan sızan haberlerden bu toplantıya katılan belediye başkanı Fikret Albayrak’ın görüşlerini açıklamak için söz almadığını da öğrendik.
Adeta altın arama ve işletilmesi çalışmalarına karşı çıkabilme mücadelesi çalışmalarının üzerine ölü toprağı serpilmişti.
Kaplandede Dağında altın maden arama ve işletmesine karşı erken erken hassasiyet geliştirenler büyük bir sessizlik içerisinde bir işaret fişeğinin atılmasını bekliyorlardı adeta.
Bu sessizliği bozan ve işaret fişeğini yakan kişi de kişi ise Tuğrul Abanoz oldu.
Altın madeni bölgesinde bir doğa yürüyüşü yapılması çağrısında bulundu sosyal medya sayfasından.
Bu çağrısı sadece iki mahalli gazete tarafından haberleştirildi. Akçakocatv ve Akçakocahaberleri.
Dün Kurukavak Köyünde görüldü ki tüm operasyonlara rağmen altın madeni araştırmalarına karşı hassasiyet büyüktü.
Alttan alta yapılan operasyonlar Tuğrul Abanoz’un bir çağrısıyla boşa çıkıvermişti.
Tuğrul Abanoz yaptığı bu çağrıyla, elini taşın altına koymaktan çekinmemesiyle bu mücadelenin doğal lideri olmuştur.
Kendisine mücadelenin başlangıç ateşini yaktığı için teşekkürü ve bundan sonra bu mücadelede elimden gelen her türlü yardımı yapmayı bir borç biliyorum.
İnanıyorum ki yakılan mücadele ateşi büyüyerek devam edecektir.
Herkesi küçük menfaatlerin peşinde koşmak yerine toprağımıza/hayat alanımıza sahip çıkmaya davet etmeyi de bir borç biliyorum.