CHP’NİN ESKİ SOLCULARI BU SEÇİMDE NE YAPACAK?
Yazımızın Akçakoca ile sınırlı, bu mesele her il ve ilçe de adayın niteliğine bağlı olarak değişiyor bildiğiniz üzere.
“Eski solcudan kasıt zamanında Marksizm ile iltisak kurup ilerleyen yaşlarda CHP’ye iltihak etmiş olanlar.
“Cumhuriyet’in yaramaz çocukları” olup gençliklerinde Marksizm ile iltisak kurup olgunluklarında CHP’li olmayı tercih edenler.
Geçmişlerindeki bu bağ sayesinde CHP’deki entelektüel aklın çoğunu teşkil edenler, diğer CHP’lilere göre nispeten de olsa dünyaya farklı bakabilme kabiliyetinde olanlar.
***
Yaralarına 20 yıldır tuz basıyor olsalar da yirmi yılda her geçen seçim de daha da sağcılaşan aynı adayın arkasında durmanın muhakkak ki bir hesaplaşması var.
Kamuoyuna pek yansımayan, kulislere bile taşımadan sessiz fısır fısır mırıldanmalar ile gerçekleşen hesaplaşmalar.
İşleri gerçekten zor.
Adayları Fikret Albayrak’ı Okan Yanmaz ile kıyasladıklarında işleri kolay, Fikret Albayrak’ı tercih etmek için birçok sebep bulabilirler.
Ama Osman Cumur ile kıyasladıklarında işleri zor, daha önceden de bir yazımda belirttiğim gibi Osman Cumur duruşuyla Fikret Albayrak’a kıyasla çok daha solcu, sadece mensup olduğu parti dışında.
***
İyi de bu seçim TBMM’ye milletvekili gönderme seçimi değil ki.
Belediyenin kaynaklarını iyi kullanacak, çöpleri alacak, suyun akmasını sağlayacak, becerebilirse Akçakoca için katma değer yaratabilecek birini seçeceğiz.
Adil ve herkese eşit mesafe de olmasını beklediğimiz birini.
**
Eski solcularımız açısından bir de “laik” duruş meselesi var tabii ki.
Fikret Albayrak’mı daha laik, Osman Cumur mu?
İsmet İnönü’de, Hasan Ali Yücel’de namazında niyazında insanlardı. Namaz kılıyor olmalarını halkın gözüne sokmaya çalıştığına dair bir kayıt bulamazsanız. Hatta kamuoyunca bilinmezdi bile.
Ama CHP’nin 5.defa belediye başkanı Fikret Albayrak’ın seçimler öncesi Merkez Camisi bulaşmaları ile bu tercihini halkın gözüne sokmaya çalıştığı çok aşikâr değil mi?
Seçim süreci dışında böyle bir tercihi yapmasına kimsenin bir diyeceği olamaz, ama bunu seçim zamanı yapmaya başlamasının adı sağcılaşmaktır.
Mensubu olduğu parti dolayısıyla Osman Cumur’un böyle bir tercihi olsaydı garipsenir miydi?
Cevabın “Hayır garipsenmezdi.” olduğu da çok açık.
Buna rağmen yapmadı değil mi?
Bu misalden yola çıkarak durup tekrar sormak gerekir, “Kim daha laik?” diye.
Bir de Fikret Albayrak’ın belediye başkanı olduğu dönemde bir şeyh ile buluşma meselesi var tekrar ısıtılan, çok mühimsenmemesi gerektiğini düşündüğüm.
O zaman da bunu sağcılaşmasının bir emaresi olarak görmüştüm bugünde aynı görüyorum.
Kamuoyu önünde bu meseleyi CHP mensubu ve sempatizanlarına izah edememiş ve hesaplaşamamış olması, CHP mensuplarının ve sempatizanlarının meselesi olması gerekirken olmadığını görüyoruz.
Çünkü tekrar tekrar belediye başkanı adayı oluyor. En azından bu adaylığında bu hadiseyi mühimsemeyen mensupları sayesinde oylamayı farkla kazanarak belediye başkanı adayı oldu.
Akçakoca’da CHP tabanının da Fikret Albayrak kadar sağcılaştığının emaresi olarak görülebilir 5. defa her seçimde daha da sağcılaştığı aşikâr olan bir adayı belediye başkanı adayı seçmek.
Mamafih benim kanaatim o yönde değil.
Bu kabahat Akçakoca’da CHP’nin dışarıya kapalı, gençleşmeye müsaade etmeyen bir kadronun eseri. Kulislerde ve kapalı kapılar ardındaki büyük(!) başarıların eseri.
Öyle ki, ne yapıp edip, Tuğrul Abanoz’u da kendilerine benzetmeyi başardılar.
**
Yazımızın başına dönerek “Eski solcularımızın ne yapacak?” sorusuna cevap verelim.
5. defa yaralarına tuz basarak, için için sağcılaştırıldıklarının bilincinde olarak Fikret Albayrak’a oy vereceklerdir.
Tavsiyem ise Fikret Albayrak’ın 6.adaylığı için yaralarına tuz basmaya hazırlıklı olmak için tuz stoklamaları. 6. defa da tuz çare olur mu, orasını bilemem.