Cumhuriyet Halk Partisi Eski Milletvekili Adayı ve Yöneticisi Zekeriya Yanmaz ile gündem, Akçakoca ve Cumhuriyet Halk Partisi’ni konuştuk.
25 Mayıs tarihinde Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Düzce ziyareti vardı. Ziyaret nasıl geçti? Düzce halkı başkanı nasıl karşıladı?
Esnaf gezisinde, esnaf sıkıntılarını her yerde olduğu gibi dile getirdi. Çözüm noktasında genel başkanımızın tespit ettiği ve bugün var olan sorunların tamamına çözüm noktasında yeterli açıklamayı yaptığını ve inandırıcı olduğunu gördük. Sivil toplum örgütlerine açık bir toplantıydı bu. Tamamından otuza yakın soru geldi ve hepsine de acık yüreklilikle cevap verildi. Geri dönüşte STK temsilcileri teşekkür ettiler ve inandırıcı buldular. Ben bu duruma dayanarak olumlu geçtiğini düşünüyorum.
Genel başkanın ziyaretini, geçmiş ziyaretleriyle kıyaslarsak bu ziyarette gözünüze çarpan herhangi bir farklılık var mıydı?
Geçmiş ziyaretlerimizden çok bariz bir fark yok ama Düzce ve bölgesinde bir ivme kazanarak hareketlenmemiz gerekiyor.
Siz, genel başkan ile görüşme fırsatı buldunuz mu?
Kendisiyle görüşmek için niyetim vardı. Kendisiyle görüşme fırsatım olmadı ama kendisinden en kısa zamanda bir randevu talep ederek bire bir görüşmeyi düşünüyorum.
CHP İlçe Teşkilatı tam kadro orada mıydı? Gözümüz birilerini aradı mı orada?
Yönetim olarak soruyorsanız yönetim oradaydı ama Cumhuriyet Halk Partisi’ndeki arkadaşların aile bütünlüğünde eksiklik gördüm.
Genel Başkan neden Akçakoca’ya gelmedi? Bir saatliğine bile uğrasa, partililere ve CHP seçmenine çok büyük motivasyon kaynağı olmaz mıydı?
Aldığım bilgiye göre bir önceki seçimlerde de Akçakoca programı vardı. Şimdi program yapılırken genel başkan programı onaylıyor ama koruma müdürleri ve programı düzenleyen yönetici arkadaşlar bu konuda çok hassas davranıyorlar. Genel başkan son dönemde çok yüksek seviyede korunuyor. Belirli bölgeleri önceden denetleyerek gelebiliyorlar. Program çok sıkışık olduğundan dolayı mümkün olmadığını düşünüyorum fakat Akçakoca’nın sorunları ile de yakından ilgilendiğini biliyorum.
Akçakoca, Cumhur ittifakı ilçe başkanlarının ülke gündemi ile ilgili sorunları görmezden gelerek siyaset yapmaları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Şimdi ben Cumhur İttifakındaki arkadaşlar ve yönetimdeki arkadaşlar ile birebir sohbet edebilme ihtimali her zaman buluyorum. İkili ilişkilerimiz gayet iyi. Birebir sohbetlerde Cumhur İttifakındaki arkadaşların sıkıştığını görüyorum. Yani savunamaz noktada görüyorum çünkü esnafın, işçinin, memurun, köylünün cebine her şekilde yansıyan ekonomik kriz buradaki cumhur ittifakına mensup arkadaşları da savunma esnasında zorluyor. Eskisi gibi destek bulma konusunda da zorlanıyorlar.
Bunu şöyle örneklendireyim. Bundan 4-5 yıl geriye gidersek Ak Parti İlçe Teşkilatı’nın kapısından 5-10 dakika içinde en az 20 kişi girer çıkardı. Bugün Ak Parti İlçe Teşkilatı’na doğru dürüst giren çıkan yok çünkü talepler karşılanamıyor. Sosyal yardımlaşma da yapılan yardımların eksik olduğu doğrultusunda bize bilgiler ulaşıyor. Dolayısıyla talepler karşılanamayınca arkadaşlar da kendilerini geri çekmek zorunda kalıyor.
Siyaset yapmak; hangi parti olursa olsun, her ne pahasına olursa olsun hiç yanlışı yokmuş gibi savunmak mıdır? Parti üyeleri neden yanlışları yüksek sesle dile getirmek konusunda bu kadar çekingen davranıyorlar?
Hayır siyaset bu değil. Siyaset proje üretmektir. Gündemi belirlemektir. Eksiklikleri gündeme getirmektir. Örneğin burada bir dalgakıran projesi yapılıyor. Örneğin bu dalga kıran projesi yapılırken CHP yönetimini toplayıp bilgi vermeliydi. Sonrasında parti bununla alakalı çalışmasını yapıp ortaya konuyla alakalı bir tez ortaya koymalıydı. Olumlu mu olumsuz mu. Eğer olumluysa destek verecek eğer olumsuz ise neden olumsuz olduğunu kamuoyunu aydınlatmak için gerekli tüm doneleri kullanmak zorundaydı. Gerekirse halkı bilinçlendirip harekete geçirmeliydi. Siyaset olarak ben yaptım oldu demekle olmaz. Ana muhalefet partisinin görevi sadece basın açıklaması yaptık biz buna karşıyız demekle olmaz.
Eski Belediye Başkanı Yemenici, İlçe Başkanı Esvet Sarıoğlu ve Belediye Başkanı Yanmaz dalgakıran projesini sonuna kadar savunuyor. Siz bu konuda ne düşünüyor sununuz?
Ben bir Akçakoca’lı olarak bu projeyi irdeledim. Olumlu ve olumsuz yönlerine baktım. Birkaç toplantıya müdahil oldum. Sayın Yemenici ile görüştüm. Yemenici belediye başkanıyken projenin öncülüğünü yapan bir arkadaşımız olmasına rağmen bana aslında bu proje kenara da kaydırılabilir eğer faydasız görülüyorsa diyebilmişti. Sevgili Esvet arkadaşımızla görüştüm. O da bana bu projeyi özel olarak birebir desteklemediklerini söylemişti. Neye istinaden böyle söylediklerini bilemiyorum. Başkan Yanmaz’a dalgakıran toplantısında, ‘keşke kordonda yapılacak binalarla alakalı imza topladığınız gibi burada da halkı olaya daha çok dahil etseydiniz’ demiştim. Burada şunu görüyorum. Bir proje yapılıyor biz yaptık oldu bitti gibi düşünülüyor. Bunun arkası düşünülmüyor. İyi olduysa biz yaptık kötü olduysa ne yapalım gibi bir anlayış söz konusu. Burası Karadeniz. Burada yapacağınız projenin teknik detaylarına çok dikkat etmelisiniz. Her hatalı hesaplama halkın parasını çarçur eder. Bu projenin zararlarını 5 yıl sonra görmeye başlayacağımızı düşünüyorum ama inşallah yanılırım. İnşallah Yemenici, Sarıoğlu ve Yanmaz’ın düşündüğü gibi faydalı olur.
Akçakoca Belediye Başkanı Yanmaz’ın geri de kalan 3 yıllık belediye başkanlığı dönemiyle alakalı ne söylersiniz?
Bugüne kadar belediye emekçilerinin emeklerinin karşılığını alamamalarını ve bu kadar mağdur edilmelerini hiç hoş karşılamıyorum. Turizm adına yapıldığı söylenen derme çatma veya el altından yapılan kaçak yapılaşmalar Akçakoca’nın çehresine çok fazla zarar verdiğini düşünüyorum. Ben böyle istedim yaptım, başka bir şehirde gördüm buraya getirdim şeklinde bir anlayış çok yanlış. Az önce de ifade ettiğim gibi Akçakoca’nın geleceği ile ilgili konularda tüm partilerin ortak hareket etmelerini ve istişare halinde olmaları gerektiğini düşünüyorum.
Örneğin mandalina ve portakal fideleri kaldırımlara dikildi, hiç hoş karşılamıyorum. Neden? Portakal ağacını tanıyoruz. Dikenli bir ağaçtır. Kaldırımlarımız çok küçük. 2 3 yıl sonra o kaldırımlarda o ağaçlar büyüdüğü zaman altından geçemeyeceksiniz çünkü taşacak. Portakal ağaçlarında yukarı yönlü budama yapamazsınız. Yaparsanız ağaç kurur. Ağacı kurutacaksak neden diktik. Bir sonraki belediye başkanı yarın bir gün vatandaş tarafından bu ağaçlar ile ilgili tepki alırsa bu ağaçları söker. Bunu şimdiden tahmin edebiliyoruz.
Akçakoca CHP İlçe Teşkilatı sizde olası bir erken seçime hazır mıdır?
Ben CHP teşkilatını yönetim olarak değerlendirmiyorum sadece. CHP teşkilatı yöneticileriyle, üyeleriyle ve seçmeniyle bir bütündür. 900 üyemiz ve seçmenimizle teşkilatın olası bir erken seçime hazır olduğunu düşünüyorum. CHP yönetimi arasında ufak tefek ayrışmalar olsa da bu seçmene yansımıyor. Seçmen hiçbir şekilde bölünmüş değil.
Geçenlerde de haberini yaptığımız, CHP içindeki iki grubun da kendini haklı hissettiği ve hakkını aradığı bir sorun söz konusu. Bu iş nasıl çözülecek? Sorunun çözüldüğü kısımda farklı sorunlar ile karşılaşılabilir mi?
CHP bir ailedir. Bu aile içi bir meseledir. Bu sorunun kendi içimizde çözülmesi gerektiğini düşünüyorum. Kamuoyuna yansıtan arkadaşların yanlış yaptığını söyleyebilirim.
Her iki gruptan birinin isteği doğrultusunda çözülen mesele, partinin seçimlere bölünmüş şekilde girmesine neden olmaz mı?
Seçmen seçimlere asla bölünmüş girmez. Herhangi bir erken seçim durumunda parti; yöneticisinden üyesine ve seçmenine kadar her yönüyle kenetlenir. Sorunlarını daha sonra çözmek adına, arka plana bırakır ve asıl meseleye odaklanır.
CHP Akçakoca İlçe Başkanı Tuğrul Abanoz ve ekibini nasıl buluyorsunuz?
Her ne olursa olsun Tuğrul Başkanı benim kişisel olarak kamuoyunda değerlendirmem doğru olmaz. Başkanımızdır. Delege arkadaşlarımız tarafından kendisine yetki verilmiştir. Kendisine küfeyi yüklemişlerdir. Başkan bu küfeyi taşıyacaktır. Bu küfeyi ne kadar taşıdığı ne kadar taşıyamadığı noktasında üyelerimiz zamanı geldiği noktada karar vereceklerdir.
Önümüzdeki günlerde. Cumhuriyet Halk Partisi İlçe Teşkilatı’nda bir olağanüstü kongre bizi bekliyor mu? Yoksa genel merkezin istediği gibi bir yıl kongre yapılmayarak tüm ilçe teşkilatlarının mevcut durumu muhafaza mı edilecek?
Bu konuda bildiğim bilgiyi paylaşayım. Gerçi siyaset de bildiğimiz bilgiler çok kısa süre içinde değişebiliyor. Ben önümüzdeki dönem bir seçim olmayacağını düşünüyorum. Çünkü genel merkezde seçim startı alındığını biliyorum. Kongrelerin durdurulduğunu biliyorum. Kongreler sonrasında kırılganlıkların artacağını düşündüğümden, seçim sonrasına bırakıldığını düşünüyorum. Genel seçim sonrasına.
Eski parti yöneticililerinin de içinde olduğu, beş parti üyesinin disipline verilmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Disiplin süreci CHP tüzüğüne göre ilerleyecek. Bu konuda herhangi bir bilgi ve belgeye sahip değilim. Arkadaşların disiplin kuruluna neden sevk edildiklerini de bilmiyorum. Ellerinde bir gerekçe varsa inanın disiplin kurulu gereken cezayı verecektir. Eğer gerekli doneler disiplin kurulunda mevcutsa, bir mahkeme gibi karar verilir. Disiplin kurulundan en doğru kararın çıkacağına inanıyorum.
CHP aynı belediye başkan adayı ile dört dönem seçim yarışına girdi. Peki CHP Akçakoca’da aday sıkıntısı mı çekiyor? Yoksa CHP seçmeni her dönem Sayın Fikret Albayrak’ı mı görmek istiyor?
CHP’nin başka aday üretemiyor düşüncesine ben asla katılmıyorum. CHP her zaman aday üretir. Hatta tüzüğü gereği hiç aday bulamaz ise genel merkez ilçe başkanına talimat vererek görevinden istifa etmesini ve belediye başkan adayı olmasını ister fakat CHP’de her dönem 3-4 aday adayı çıkabilmeli. Neden çıkmıyor noktasında da yine aile içinde çözülemeyen bazı sıkıntılardan dolayı olduğunu düşünüyorum. Bu aile içindeki bireysel çalışmalarda kamuoyunu yönlendirme veya adayların önünü kesme gibi çalışmaların hoş ve ahlaklı olmadığını düşünüyorum. CHP genel seçimlerde Millet İttifakı ile beraber seçimi kazandığında, teşkilatın sandığı ortaya koyarak buyurun arkadaşlar belediye başkanı adaylarımız kim, meclis adaylarımız kim, genel meclis adaylarımız kim diyerek üyeyi çağıracaktır. Üyeler kimi istiyorsa adaylar bu şekilde belirlenecektir. Üyeler haricinde; ben şunu istiyorum ben bunu istiyorum konuşmalarının devam edeceğini düşünmüyorum bu noktadan sonra.
Yani biz önümüzdeki seçimlerde tekrar Fikret Albayrak’ı CHP Belediye Başkan Adayı olarak görsek yine şaşırmamalıyız. Demek ki üyelerin ve seçmenin isteği bu şekilde gibi mi düşünmeliyiz?
Kesinlikle öyle. Fakat ben Millet İttifakının seçimi kazandığı taktirde bir daha Fikret Albayrak’ın aday olabileceğine inanmıyorum. 3 kez seçimde 3. Parti olan birinin artık taban tarafından değerlendirileceğini düşünüyorum. Millet İttifakı’nın ön plana çıkmasıyla tekrar adaylığını dile getirmesi CHP üyesi olarak hakkıdır. Yani az önce de söylediğim gibi teşkilat sandığı ortaya koyar, Sayın Albayrak dilekçesini sunar. Üyeler tekrar onu belediye başkanı adayı olarak görmek ister ise evet yeniden başkan adayımız olacaktır.
PARTİLİ ARKADAŞLAR SORUYORLAR. NEDEN SİYASETİN İÇİNDE DEĞİLSİN?
Biz hep siyasetin içindeyiz. Siyaset demek sadece aday olmak ön planda kalmak demek değildir. Ben bulunduğum her ortamda siyasetimi yapıyorum. Gerek kendi fikirlerimi gerek partimin fikirlerimi anlatmaya çalışıyorum. İnsanları ikna etmeye çalışıyorum. CHP siyasetinde ön planda olmaya çalışmak, ben merkezci tavırlar sergilemek olmamalı. Biz bu çarkı çevirmek için tüm üyelerimizin fikirlerini ve desteğini alarak partimizi yukarıya taşımalıyız.
Diğer partilere oy vermiş arkadaşlarla konuşuyoruz. Oy verdikleri partiden umduklarını bulamamışlar ve yeni parti arayışındalar. Sizin partiye oy vermek istiyoruz fakat sizin kendi aranızda meseleleriniz bitmiyor. Akçakoca’da böyle ise Düzce ve genel merkezde durumlar kim bilir nasıldır diyerek sitemde bulunuyorlar.
SİYASETTE PAROLA: KENETLENMEK
Meselenin özü başarıya ulaşmak için kenetlenmemiz ve kamuoyuna güven aşılamamız gerekiyor. Gruplaşmalarla ve kapalı kapılar ardında yapılan planlarla parti yönetilmez. Siyasi ahlak ve ilkelerle yönetilir. Genel merkezin hedefi neyse biz de Akçakoca’da bu hedefe yoğunlaşmalıyız.
Tekrar dile getiriyorum. CHP tabanında herhangi bir ayrım söz konusu değildir. 900 üyemiz var. Aileleri ve arkadaşlarıyla beraber bu rakam 4-5 binleri buluyor. Biraz gayret ile aşamayacağımız engel yok.
Önümüzde iki seçim var. İlki genel seçim ve erken olma ihtimali yüksek. Burada her zamankinden fazla çalışmalıyız ki yeterli meclis çoğunluğunu alalım. Altı genel başkanın da söylediği gibi parlamenter sisteme geçişi hızlandıralım. Bu noktada Düzce’den çıkaracağımız bir milletvekili bizim için çok önemli.
Genel başkanımızın dediği gibi akrep ve yelkovan birbiri ardına gider fakat onları döndüren arkada sağlam çalışan çarklardır. Biz arka planda sağlam olacağız ve arıza çıkarmadan akrep ve yelkovanın devamlılığını sağlamalıyız. Erken seçim olacağını öngörerek bugünden bir araya gelip hedeflerimize odaklanmalıyız.
Memur, öğretmen, sendika üyesi partililerimiz var. Hepsiyle her an istişare halindeyiz. Üyelerimiz ve seçmenlerimiz aynı şeyi düşünüyor. Kişiler üzerinden siyaseti bırakalım, kavgaları bırakalım ve partimizi her alanda iktidara taşıyalım.
GÜNDEM, AKÇAKOCA VE CHP
Cumhuriyet Halk Partisi Eski Milletvekili Adayı ve Yöneticisi Zekeriya Yanmaz ile gündem, Akçakoca ve Cumhuriyet Halk Partisi’ni konuştuk.
Genel başkanımızın Düzce ziyaretinde gözlem yapma fırsatı bulduk. Önümüzde genel seçimler var ve erken seçim olabilme ihtimali de yüksek. Cumhuriyet Halk Partisi’nin her zaman birinci parti olma iddiası vardır. Gerek Akçakoca’da gerek genel başkanımızın Düzce ziyaretinde; arkadaşlarımızın ve partililerin hepsinde iktidar özlemini hissettim. Tüm partililer iktidara çok yakın olduğumuzu hissetmiş ve hedefe kilitlenmiş durumdalar. Akçakoca’da 900 kadar Cumhuriyet Halk Partisi üyesi var. Hepsi ellerinden geleni yapıyorlar ama maalesef birileri dereyi bulandırmaya çalışıyor. Kimse endişelenmesin. Üyelerimiz her şeyin farkında. Bulanıklığın geçeceğini biliyor ve inanıyor. Sorunlarımızı içimizde çözdüğümüz vakit önümüzde kimse duramayacaktır.
Bunu da neden söylüyorum? Önümüzde genel seçim var. Genel merkez ve başkanımız hedefe kilitlenmişken, yereldeki sorunlarımızı CHP ailesi olarak hızlı bir şekilde kendi içimizde çözmeliyiz ve göreve hazır bulunmalıyız.
Bizim parti içindeki meselelerimizi her kim dışarıya yansıtıyorsa ve kendi menfaatleri için çalışıyorsa bilin ki CHP’li değildir. Arkadaşlarımdan tek ricam kamuoyunu ve partilileri dinlesinler. Partililerimiz sorunları biliyor. Tek ihtiyacımız olan birbirimizi sevmek ve ortak çıkarlar doğrultusunda hareket etmek. Bizim ortak çıkarımız CHP’yi hedefe taşımak.
25 Mayıs tarihinde Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Düzce ziyareti vardı. Ziyaret nasıl geçti? Düzce halkı başkanı nasıl karşıladı?
Esnaf gezisinde, esnaf sıkıntılarını her yerde olduğu gibi dile getirdi. Çözüm noktasında genel başkanımızın tespit ettiği ve bugün var olan sorunların tamamına çözüm noktasında yeterli açıklamayı yaptığını ve inandırıcı olduğunu gördük. Sivil toplum örgütlerine açık bir toplantıydı bu. Tamamından otuza yakın soru geldi ve hepsine de acık yüreklilikle cevap verildi. Geri dönüşte STK temsilcileri teşekkür ettiler ve inandırıcı buldular. Ben bu duruma dayanarak olumlu geçtiğini düşünüyorum.
Genel başkanın ziyaretini, geçmiş ziyaretleriyle kıyaslarsak bu ziyarette gözünüze çarpan herhangi bir farklılık var mıydı?
Geçmiş ziyaretlerimizden çok bariz bir fark yok ama Düzce ve bölgesinde bir ivme kazanarak hareketlenmemiz gerekiyor.
Siz, genel başkan ile görüşme fırsatı buldunuz mu?
Kendisiyle görüşmek için niyetim vardı. Kendisiyle görüşme fırsatım olmadı ama kendisinden en kısa zamanda bir randevu talep ederek bire bir görüşmeyi düşünüyorum.
CHP İlçe Teşkilatı tam kadro orada mıydı? Gözümüz birilerini aradı mı orada?
Yönetim olarak soruyorsanız yönetim oradaydı ama Cumhuriyet Halk Partisi’ndeki arkadaşların aile bütünlüğünde eksiklik gördüm.
Genel Başkan neden Akçakoca’ya gelmedi? Bir saatliğine bile uğrasa, partililere ve CHP seçmenine çok büyük motivasyon kaynağı olmaz mıydı?
Aldığım bilgiye göre bir önceki seçimlerde de Akçakoca programı vardı. Şimdi program yapılırken genel başkan programı onaylıyor ama koruma müdürleri ve programı düzenleyen yönetici arkadaşlar bu konuda çok hassas davranıyorlar. Genel başkan son dönemde çok yüksek seviyede korunuyor. Belirli bölgeleri önceden denetleyerek gelebiliyorlar. Program çok sıkışık olduğundan dolayı mümkün olmadığını düşünüyorum fakat Akçakoca’nın sorunları ile de yakından ilgilendiğini biliyorum.
Akçakoca, Cumhur ittifakı ilçe başkanlarının ülke gündemi ile ilgili sorunları görmezden gelerek siyaset yapmaları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Şimdi ben Cumhur İttifakındaki arkadaşlar ve yönetimdeki arkadaşlar ile birebir sohbet edebilme ihtimali her zaman buluyorum. İkili ilişkilerimiz gayet iyi. Birebir sohbetlerde Cumhur İttifakındaki arkadaşların sıkıştığını görüyorum. Yani savunamaz noktada görüyorum çünkü esnafın, işçinin, memurun, köylünün cebine her şekilde yansıyan ekonomik kriz buradaki cumhur ittifakına mensup arkadaşları da savunma esnasında zorluyor. Eskisi gibi destek bulma konusunda da zorlanıyorlar.
Bunu şöyle örneklendireyim. Bundan 4-5 yıl geriye gidersek Ak Parti İlçe Teşkilatı’nın kapısından 5-10 dakika içinde en az 20 kişi girer çıkardı. Bugün Ak Parti İlçe Teşkilatı’na doğru dürüst giren çıkan yok çünkü talepler karşılanamıyor. Sosyal yardımlaşma da yapılan yardımların eksik olduğu doğrultusunda bize bilgiler ulaşıyor. Dolayısıyla talepler karşılanamayınca arkadaşlar da kendilerini geri çekmek zorunda kalıyor.
Siyaset yapmak; hangi parti olursa olsun, her ne pahasına olursa olsun hiç yanlışı yokmuş gibi savunmak mıdır? Parti üyeleri neden yanlışları yüksek sesle dile getirmek konusunda bu kadar çekingen davranıyorlar?
Hayır siyaset bu değil. Siyaset proje üretmektir. Gündemi belirlemektir. Eksiklikleri gündeme getirmektir. Örneğin burada bir dalgakıran projesi yapılıyor. Örneğin bu dalga kıran projesi yapılırken CHP yönetimini toplayıp bilgi vermeliydi. Sonrasında parti bununla alakalı çalışmasını yapıp ortaya konuyla alakalı bir tez ortaya koymalıydı. Olumlu mu olumsuz mu. Eğer olumluysa destek verecek eğer olumsuz ise neden olumsuz olduğunu kamuoyunu aydınlatmak için gerekli tüm doneleri kullanmak zorundaydı. Gerekirse halkı bilinçlendirip harekete geçirmeliydi. Siyaset olarak ben yaptım oldu demekle olmaz. Ana muhalefet partisinin görevi sadece basın açıklaması yaptık biz buna karşıyız demekle olmaz.
Eski Belediye Başkanı Yemenici, İlçe Başkanı Esvet Sarıoğlu ve Belediye Başkanı Yanmaz dalgakıran projesini sonuna kadar savunuyor. Siz bu konuda ne düşünüyor sununuz?
Ben bir Akçakoca’lı olarak bu projeyi irdeledim. Olumlu ve olumsuz yönlerine baktım. Birkaç toplantıya müdahil oldum. Sayın Yemenici ile görüştüm. Yemenici belediye başkanıyken projenin öncülüğünü yapan bir arkadaşımız olmasına rağmen bana aslında bu proje kenara da kaydırılabilir eğer faydasız görülüyorsa diyebilmişti. Sevgili Esvet arkadaşımızla görüştüm. O da bana bu projeyi özel olarak birebir desteklemediklerini söylemişti. Neye istinaden böyle söylediklerini bilemiyorum. Başkan Yanmaz’a dalgakıran toplantısında, ‘keşke kordonda yapılacak binalarla alakalı imza topladığınız gibi burada da halkı olaya daha çok dahil etseydiniz’ demiştim. Burada şunu görüyorum. Bir proje yapılıyor biz yaptık oldu bitti gibi düşünülüyor. Bunun arkası düşünülmüyor. İyi olduysa biz yaptık kötü olduysa ne yapalım gibi bir anlayış söz konusu. Burası Karadeniz. Burada yapacağınız projenin teknik detaylarına çok dikkat etmelisiniz. Her hatalı hesaplama halkın parasını çarçur eder. Bu projenin zararlarını 5 yıl sonra görmeye başlayacağımızı düşünüyorum ama inşallah yanılırım. İnşallah Yemenici, Sarıoğlu ve Yanmaz’ın düşündüğü gibi faydalı olur.
Akçakoca Belediye Başkanı Yanmaz’ın geri de kalan 3 yıllık belediye başkanlığı dönemiyle alakalı ne söylersiniz?
Bugüne kadar belediye emekçilerinin emeklerinin karşılığını alamamalarını ve bu kadar mağdur edilmelerini hiç hoş karşılamıyorum. Turizm adına yapıldığı söylenen derme çatma veya el altından yapılan kaçak yapılaşmalar Akçakoca’nın çehresine çok fazla zarar verdiğini düşünüyorum. Ben böyle istedim yaptım, başka bir şehirde gördüm buraya getirdim şeklinde bir anlayış çok yanlış. Az önce de ifade ettiğim gibi Akçakoca’nın geleceği ile ilgili konularda tüm partilerin ortak hareket etmelerini ve istişare halinde olmaları gerektiğini düşünüyorum.
Örneğin mandalina ve portakal fideleri kaldırımlara dikildi, hiç hoş karşılamıyorum. Neden? Portakal ağacını tanıyoruz. Dikenli bir ağaçtır. Kaldırımlarımız çok küçük. 2 3 yıl sonra o kaldırımlarda o ağaçlar büyüdüğü zaman altından geçemeyeceksiniz çünkü taşacak. Portakal ağaçlarında yukarı yönlü budama yapamazsınız. Yaparsanız ağaç kurur. Ağacı kurutacaksak neden diktik. Bir sonraki belediye başkanı yarın bir gün vatandaş tarafından bu ağaçlar ile ilgili tepki alırsa bu ağaçları söker. Bunu şimdiden tahmin edebiliyoruz.
Akçakoca CHP İlçe Teşkilatı sizde olası bir erken seçime hazır mıdır?
Ben CHP teşkilatını yönetim olarak değerlendirmiyorum sadece. CHP teşkilatı yöneticileriyle, üyeleriyle ve seçmeniyle bir bütündür. 900 üyemiz ve seçmenimizle teşkilatın olası bir erken seçime hazır olduğunu düşünüyorum. CHP yönetimi arasında ufak tefek ayrışmalar olsa da bu seçmene yansımıyor. Seçmen hiçbir şekilde bölünmüş değil.
Geçenlerde de haberini yaptığımız, CHP içindeki iki grubun da kendini haklı hissettiği ve hakkını aradığı bir sorun söz konusu. Bu iş nasıl çözülecek? Sorunun çözüldüğü kısımda farklı sorunlar ile karşılaşılabilir mi?
CHP bir ailedir. Bu aile içi bir meseledir. Bu sorunun kendi içimizde çözülmesi gerektiğini düşünüyorum. Kamuoyuna yansıtan arkadaşların yanlış yaptığını söyleyebilirim.
Her iki gruptan birinin isteği doğrultusunda çözülen mesele, partinin seçimlere bölünmüş şekilde girmesine neden olmaz mı?
Seçmen seçimlere asla bölünmüş girmez. Herhangi bir erken seçim durumunda parti; yöneticisinden üyesine ve seçmenine kadar her yönüyle kenetlenir. Sorunlarını daha sonra çözmek adına, arka plana bırakır ve asıl meseleye odaklanır.
CHP Akçakoca İlçe Başkanı Tuğrul Abanoz ve ekibini nasıl buluyorsunuz?
Her ne olursa olsun Tuğrul Başkanı benim kişisel olarak kamuoyunda değerlendirmem doğru olmaz. Başkanımızdır. Delege arkadaşlarımız tarafından kendisine yetki verilmiştir. Kendisine küfeyi yüklemişlerdir. Başkan bu küfeyi taşıyacaktır. Bu küfeyi ne kadar taşıdığı ne kadar taşıyamadığı noktasında üyelerimiz zamanı geldiği noktada karar vereceklerdir.
Önümüzdeki günlerde. Cumhuriyet Halk Partisi İlçe Teşkilatı’nda bir olağanüstü kongre bizi bekliyor mu? Yoksa genel merkezin istediği gibi bir yıl kongre yapılmayarak tüm ilçe teşkilatlarının mevcut durumu muhafaza mı edilecek?
Bu konuda bildiğim bilgiyi paylaşayım. Gerçi siyaset de bildiğimiz bilgiler çok kısa süre içinde değişebiliyor. Ben önümüzdeki dönem bir seçim olmayacağını düşünüyorum. Çünkü genel merkezde seçim startı alındığını biliyorum. Kongrelerin durdurulduğunu biliyorum. Kongreler sonrasında kırılganlıkların artacağını düşündüğümden, seçim sonrasına bırakıldığını düşünüyorum. Genel seçim sonrasına.
Eski parti yöneticililerinin de içinde olduğu, beş parti üyesinin disipline verilmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Disiplin süreci CHP tüzüğüne göre ilerleyecek. Bu konuda herhangi bir bilgi ve belgeye sahip değilim. Arkadaşların disiplin kuruluna neden sevk edildiklerini de bilmiyorum. Ellerinde bir gerekçe varsa inanın disiplin kurulu gereken cezayı verecektir. Eğer gerekli doneler disiplin kurulunda mevcutsa, bir mahkeme gibi karar verilir. Disiplin kurulundan en doğru kararın çıkacağına inanıyorum.
CHP aynı belediye başkan adayı ile dört dönem seçim yarışına girdi. Peki CHP Akçakoca’da aday sıkıntısı mı çekiyor? Yoksa CHP seçmeni her dönem Sayın Fikret Albayrak’ı mı görmek istiyor?
CHP’nin başka aday üretemiyor düşüncesine ben asla katılmıyorum. CHP her zaman aday üretir. Hatta tüzüğü gereği hiç aday bulamaz ise genel merkez ilçe başkanına talimat vererek görevinden istifa etmesini ve belediye başkan adayı olmasını ister fakat CHP’de her dönem 3-4 aday adayı çıkabilmeli. Neden çıkmıyor noktasında da yine aile içinde çözülemeyen bazı sıkıntılardan dolayı olduğunu düşünüyorum. Bu aile içindeki bireysel çalışmalarda kamuoyunu yönlendirme veya adayların önünü kesme gibi çalışmaların hoş ve ahlaklı olmadığını düşünüyorum. CHP genel seçimlerde Millet İttifakı ile beraber seçimi kazandığında, teşkilatın sandığı ortaya koyarak buyurun arkadaşlar belediye başkanı adaylarımız kim, meclis adaylarımız kim, genel meclis adaylarımız kim diyerek üyeyi çağıracaktır. Üyeler kimi istiyorsa adaylar bu şekilde belirlenecektir. Üyeler haricinde; ben şunu istiyorum ben bunu istiyorum konuşmalarının devam edeceğini düşünmüyorum bu noktadan sonra.
Yani biz önümüzdeki seçimlerde tekrar Fikret Albayrak’ı CHP Belediye Başkan Adayı olarak görsek yine şaşırmamalıyız. Demek ki üyelerin ve seçmenin isteği bu şekilde gibi mi düşünmeliyiz?
Kesinlikle öyle. Fakat ben Millet İttifakının seçimi kazandığı taktirde bir daha Fikret Albayrak’ın aday olabileceğine inanmıyorum. 3 kez seçimde 3. Parti olan birinin artık taban tarafından değerlendirileceğini düşünüyorum. Millet İttifakı’nın ön plana çıkmasıyla tekrar adaylığını dile getirmesi CHP üyesi olarak hakkıdır. Yani az önce de söylediğim gibi teşkilat sandığı ortaya koyar, Sayın Albayrak dilekçesini sunar. Üyeler tekrar onu belediye başkanı adayı olarak görmek ister ise evet yeniden başkan adayımız olacaktır.
PARTİLİ ARKADAŞLAR SORUYORLAR. NEDEN SİYASETİN İÇİNDE DEĞİLSİN?
Biz hep siyasetin içindeyiz. Siyaset demek sadece aday olmak ön planda kalmak demek değildir. Ben bulunduğum her ortamda siyasetimi yapıyorum. Gerek kendi fikirlerimi gerek partimin fikirlerimi anlatmaya çalışıyorum. İnsanları ikna etmeye çalışıyorum. CHP siyasetinde ön planda olmaya çalışmak, ben merkezci tavırlar sergilemek olmamalı. Biz bu çarkı çevirmek için tüm üyelerimizin fikirlerini ve desteğini alarak partimizi yukarıya taşımalıyız.
Diğer partilere oy vermiş arkadaşlarla konuşuyoruz. Oy verdikleri partiden umduklarını bulamamışlar ve yeni parti arayışındalar. Sizin partiye oy vermek istiyoruz fakat sizin kendi aranızda meseleleriniz bitmiyor. Akçakoca’da böyle ise Düzce ve genel merkezde durumlar kim bilir nasıldır diyerek sitemde bulunuyorlar.
SİYASETTE PAROLA: KENETLENMEK
Meselenin özü başarıya ulaşmak için kenetlenmemiz ve kamuoyuna güven aşılamamız gerekiyor. Gruplaşmalarla ve kapalı kapılar ardında yapılan planlarla parti yönetilmez. Siyasi ahlak ve ilkelerle yönetilir. Genel merkezin hedefi neyse biz de Akçakoca’da bu hedefe yoğunlaşmalıyız.
Tekrar dile getiriyorum. CHP tabanında herhangi bir ayrım söz konusu değildir. 900 üyemiz var. Aileleri ve arkadaşlarıyla beraber bu rakam 4-5 binleri buluyor. Biraz gayret ile aşamayacağımız engel yok.
Önümüzde iki seçim var. İlki genel seçim ve erken olma ihtimali yüksek. Burada her zamankinden fazla çalışmalıyız ki yeterli meclis çoğunluğunu alalım. Altı genel başkanın da söylediği gibi parlamenter sisteme geçişi hızlandıralım. Bu noktada Düzce’den çıkaracağımız bir milletvekili bizim için çok önemli.
Genel başkanımızın dediği gibi akrep ve yelkovan birbiri ardına gider fakat onları döndüren arkada sağlam çalışan çarklardır. Biz arka planda sağlam olacağız ve arıza çıkarmadan akrep ve yelkovanın devamlılığını sağlamalıyız. Erken seçim olacağını öngörerek bugünden bir araya gelip hedeflerimize odaklanmalıyız.
Memur, öğretmen, sendika üyesi partililerimiz var. Hepsiyle her an istişare halindeyiz. Üyelerimiz ve seçmenlerimiz aynı şeyi düşünüyor. Kişiler üzerinden siyaseti bırakalım, kavgaları bırakalım ve partimizi her alanda iktidara taşıyalım.
Genel başkanımızın Düzce ziyaretinde gözlem yapma fırsatı bulduk. Önümüzde genel seçimler var ve erken seçim olabilme ihtimali de yüksek. Cumhuriyet Halk Partisi’nin her zaman birinci parti olma iddiası vardır. Gerek Akçakoca’da gerek genel başkanımızın Düzce ziyaretinde; arkadaşlarımızın ve partililerin hepsinde iktidar özlemini hissettim. Tüm partililer iktidara çok yakın olduğumuzu hissetmiş ve hedefe kilitlenmiş durumdalar. Akçakoca’da 900 kadar Cumhuriyet Halk Partisi üyesi var. Hepsi ellerinden geleni yapıyorlar ama maalesef birileri dereyi bulandırmaya çalışıyor. Kimse endişelenmesin. Üyelerimiz her şeyin farkında. Bulanıklığın geçeceğini biliyor ve inanıyor. Sorunlarımızı içimizde çözdüğümüz vakit önümüzde kimse duramayacaktır.
Bunu da neden söylüyorum? Önümüzde genel seçim var. Genel merkez ve başkanımız hedefe kilitlenmişken, yereldeki sorunlarımızı CHP ailesi olarak hızlı bir şekilde kendi içimizde çözmeliyiz ve göreve hazır bulunmalıyız.
Bizim parti içindeki meselelerimizi her kim dışarıya yansıtıyorsa ve kendi menfaatleri için çalışıyorsa bilin ki CHP’li değildir. Arkadaşlarımdan tek ricam kamuoyunu ve partilileri dinlesinler. Partililerimiz sorunları biliyor. Tek ihtiyacımız olan birbirimizi sevmek ve ortak çıkarlar doğrultusunda hareket etmek. Bizim ortak çıkarımız CHP’yi hedefe taşımak.