Bu bir farkındalık haberidir!
Etrafı Zapt Eden Kafelere Neden Kızıyorsunuz?
Dün yerel basında Çuhallı çarşısındaki kafenin bütün sahil yolunu zapt etmesiyle alakalı eleştirel ve hesap soran tavırlı haberler okuduk. Kafenin genişlediği bölgeye baktığımızda evet ortada bir zapt, bir olta atma durumu mevcut. Nasıl mı? Detaylı hafızalarınızı tazeleyelim.
Kafenin geçen yıl tam ters istikamete doğru genişlemeye çalıştığını fakat vatandaşlardan gelen tepkiler ve yerel basının etkisiyle, belediye; kafenin yeşil alana yaptığı kaçak yapıya müdahale(!) etmişti.
Aynı kafe 1 yıl sonra tam tersi istikamete bu kez de yürüme yoluna doğru genişlemeye çalışıyor, hatta yolu keserek kendine bahçe yapma ihtiyacı hissederek kapatıyor. Vatandaşlar tepki gösterince, belediye hızır gibi yetişerek olaya müdahale ediyor. Varan 1.
Yine geçtiğimiz yıl, Edilli mevkiinde kaçak bir yapı görülüyor. Yapı hızla büyüyor ve taş duvarlar belli olduğunda insanların dikkatini çekiyor. Şikayetler doğrultusunda başkan olay yerine geliyor. Kaçak yapı sahibi ile görüşürken ağzından itiraf gibi şu kelimeler çıkıyor. ‘’Abisi sen yanlış yapıyorsun. Sen burada var ya bir 10 metre karelik bir şey yapacaktın, göze çaktırmadan yavaş yavaş…’’ Varan 2
Çınar caddesinde yıllardır atıl durumda bulunan bir alan var. Ünlü bir fast food markasının buraya açılacağı söylenerek bu alana beton dökülüyor. Alan düzenleniyor. Çelik iskeleti yapılıyor. Tam bitmek üzereyken o da ne? Vatandaşların şikayetleri doğrultusunda valilik yıkım emri veriyor. Belediye yine hızır gibi yetişiyor ve yapıya müdahale(!) ediyor. Onca emek ve maddiyat boşa gidiyor. Varan 3
Eski seçkin dershanesi karşısına kondurulan, mısır tezgahından bozma balık tezgahına ne demeli?
Akçakoca’da 3 şubesi bulunan manavın çevresindeki kaldırımları işgali…
Kaldırımın tam ortasına konulan büfeler…
Ticaret ile ilgilenen insanlar mevzuata az-çok hakim olur. Önce dikilen ve sonra kaldırılmak zorunda kalınan kaçak yapıların; aslında mevzuata uymadığını, halk tarafından tepki çekeceğini ve usulsüz olduğunu onlar da biliyordur. Sizce gerekli yerlere danışmadan, yetkili mercilerle görüşmeden, fikir alış-verişi yapmadan bu risklere girerler mi?
Bunun gibi sayabileceğimiz birkaç örnek daha mevcut. İşin aslı şu sevgili Akçakocalılar. Bu olaylarda ortak bir nokta var. Halkın tepki göstermeyip, rahatsız olmadığı her şeye izin var. Halk tepki gösterir ve yerel basın yazarsa o zaman belediye anında müdahale eder ve kaldırılır.
Bu haberde amaç kimseyi suçlamak değil; ne halkı, ne belediyeyi ne de kafe sahiplerini ne de şahısları. Burada amaç önemli bir farkındalık yaratmak.
Burada yerel basına ve belediyeye büyük iş düşüyor. Kamuya karşı sorumlulukları çok yüksek. Belediye bu tür fiili usulsüzlükleri halkın tepkisi olmadan, kendi denetimleri ile engellemeli.
Yerel basın bu ve bunun gibi her olayı tarafsız ele alarak bu ve bundan sonraki usulsüzlüklerde baskıyı arttırmalıdır. Böyle bir durumda Akçakoca halkı doğru iş yapan belediyenin ve doğruları yazan yerel basının arkasında olacaktır.